Akciğer Kanseri Nedir?

11:29:00
Akciğer Kanseri Nedir? ile ilgili görsel sonucu

Akciğerler karmaşık bir organdır. Göğüs boşluğu içinde yer alırlar, iki parçadır, sağdaki akciğer 3 adet, soldaki akciğer ise 2 adet lob adı verilen birbirlerinden zarla ayrılmış bölümlere sahiptir. Tüm akciğerlerin üzeri plevra adı verilen bir zarla örtülüdür. Ayrıca benzer bir zar göğüs duvarının iç yüzünü sarar. Karın boşluğundan diyafram ile ayrılırlar.
Birçoğumuz akciğerlerin sadece soluk almamıza yaradığını düşünürüz. Aslında bunun dışında önemli başka görevleri de vardır.
Akciğerler:
·         Birçok mikrobu durdurarak ilerlemelerini engeller,
·         Vücudun su dengesini sağlar,
·         Birçok hormon salgılar.
Akciğer içini döşeyen hücreler ile yanağımızın içini döşeyen hücreler oldukça benzerlerdir. Yalnız akciğerlerdeki hücrelerin yapıları çok daha karmaşıktır. Akciğerleri üç farklı bölgeye ayırabiliriz.
1. Yassı hücreli bölüm; ana nefes borusu (Trakea) ve büyük hava yollarını (Bronş) döşeyen hücreler düz ve yassı hücrelerdir, bunlar solukla alınan maddelere karşı koruyucu katmanı oluştururlar.
2. Salgı yapan bölüm: daha merkezidir. Sulu salgı yapan hücrelerle döşenmiştir. Akciğerlere giren maddeler bu salgılara yapışarak balgamı oluştururlar. Bu hücrelerin üzerinde tüy şeklinde uzantılar bulunur. Bu tüyler oluşan balgamın yukarı ağza doğru ilerlemesini sağlarlar.
3. Solunum bölümü: daha ilerde bulunan bölümdür, milyonlarca hava keseciklerinden (alveoller) oluşur. Bu bölümde oksijen ve karbondioksit yer değiştirirler. Ayrıca buharlaşma yoluyla vücudun su dengesi sağlanır.

Akciğerlerin bu üç bölümü sigara dumanındaki zehirli maddeler tarafından farklı şekilde zarar görürler. Daha nadiren sigara dışı etkenler de buralara zarar verirler. Sigaranın hava yolundaki ilk etkisi tüylü hücreler üzerinedir. Sonrasında küçük hava yollarında iltihap gelişir (bronşit) ve hava kesecikleri tahrip olarak bir araya gelirler (). Sağlıklı akciğerlerde oluşan bu etkiler sıkı şekilde kontrol edilebilirken, sigaranın verdiği zarar devam edecek olursa bu kontrol ortadan kalkar.
Akciğer Kanseri Nedir? Akciğer Kanseri Nedir? Reviewed by sunwomens on 11:29:00 Rating: 5

Akciğer Kanseri,Akciğer KanserininTedavisi,Akciğer Kanserinin Belirtileri

11:23:00
nocanvas_akciger-kanseri-kucuk-hucreli-olmayan

Akciğer Kanseri bütün dünyada en önemli ölüm sebebi olan kanserdir.Akciğer Kanseri erkeklerde ölümle sonuçlanan bir numaralı kanserdir ve kadınlarda göğüs kanserini geride bırakmıştır.Akciğer Kanseri olan insanların yalnızca yüzde 14’ü 5 yıl boyunca yaşayabilmiştir.
Normal hücreler bir dönüşüm geçirip kontrol dışında büyümeye veya çoğalmaya başladığı zaman kanser oluşur. Hücreler içinde çıktıları çevre dokudan çok farklı bir kütle, yani tümör oluştururlar. Tümörler tehlikelidir, çünkü sağlıklı hücrelerden, besin ve yer çalarlar.
Birçok akciğer tümörü kötü huyludur. Yani bunlar etraflarındaki sağlıklı dokuları işgal edip yok ederler.
  • Tümörler ayrıca yakınlardaki lenf düğümlerine veya kan dolaşımı yoluyla diğer organlara sıçrayabilirler. Bu sürece metastaz denir.
  • Akciğer kanseri metastaz olduğu zaman akciğerdeki tümöre birincil tümör, vücudun diğer kısımlarındaki tümörlere ikincil tümör veya metastaz tümörü denir.
  • Bazı akciğer tümörleri vücudun başka yerlerindeki kanserlerin metastaz tümörleridir. Akciğerler metastazın en yaygın olduğu yerdir.
Akciğer kanserleri genellikle iki gruba ayrılır ve bu iki grup akciğer kanserlerinin yüzde 95’ini kapsar.
  • Sınıflandırma kanseri oluşturan hücrelerin tipine bağlıdır.
  • İki tip akciğer kanseri tümörün hücre boyutuna bağlı olarak ayrılır. Bunlara küçük hücre akciğer kanseri ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri denir. Bu ikinci kanser tipi birçok farklı tümör tipini kapsar.
  • Küçük hücre akciğer kanseri daha az görülür, fakat daha hızlı yayılırlar ve küçük olmayan hücre akciğer kanserine göre metastaz olma ihtimalleri daha fazladır. Küçük hücre akciğer kanseri genellikle teşhis edilmeden önce vücudun diğer taraflarına yayılmış olur.
  • Akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 5’i karsinoid tümör, lenfoma veya metastazsal (vücudun diğer kısımlarından akciğerlere sıçrayan kanserler) hücreler gibi nadir hücre tiplerinden oluşur.
Akciğer Kanseri,Akciğer KanserininTedavisi,Akciğer Kanserinin Belirtileri Akciğer Kanseri,Akciğer KanserininTedavisi,Akciğer Kanserinin Belirtileri Reviewed by sunwomens on 11:23:00 Rating: 5

Bebeklerde Öksürük Neden Olur,Bebeklerde Öksürük Nasıl Geçer?

11:13:00
Bebeklerde Öksürük Neden Olur ile ilgili görsel sonucu

Bebekler belirli dönemlerde kuru öksürüğe kapılmaktadır. Bu öksürük bebeklerin özellikle uykularında ciddi anlamda rahatsız etmekte ve çoğu bebeğin uykusuz günler geçirmesine neden olmaktadır. Pekibebeklerde kuru öksürük nasıl geçer öğrenelim.
Bebeklerde öksürük akciğer enfeksiyonlarından oluşan ya da solunum yolarında meydana gelen balgamın sökülmesine yardımcı olmaktadır. Bunun yanında bebeklerde görülen kuru öksürüğün ise çoğu zaman nedeni tam olarak bilinmemektedir.

Bebeklerde kuru öksürüğün nedenlerinden biri soğuk algınlığı sırasında burun akıntısının geriye giderek solunum borusu tahriş etmesinden dolayı kaynaklanabilir. Ayrıca soluk borusuna kaçan yabancı bir cismin bu bölgeden atılası da kuru öksürük yardımı ile olabilmektedir.
Çocuğun yanında sigara içilmişse ya da içiliyorsa bu da bebeğin soluk borusunun tahriş olmasına ve bebeğin kuru öksürüğe yakalanmasına neden olabilmektedir. Bebeğin geçirdiği kulak enfeksiyonları da daha sonradan bebekte kuru öksürüğün ortay çıkmasına yol açabilmektedir.
Bebeklerde Öksürük Ciddi Bir Hastalık Belirtisi Midir?
Bebeklerde çok yaygın olarak görülen hastalıklardan biri olan öksürük çoğu zaman ebeveynlerin bebeklerinin öksürmesinden ciddi anlamda endişe duymasına neden olmaktadır. Fakat özellikle bebeklerde kuru öksürük ciddi anlamda bir hastalığın habercisi değildir. Bunun yanında gerçekte bebeklerde görülen özellikle kuru öksürük bebeğin boğaz ve göğüs bölgesindeki hava yolarını temizlemek için vücudun Gösterdiği sağlıklı ve anatomik bir tepkidir.

Bebeklerde Öksürük Neden Olur ile ilgili görsel sonucu

Bebeklerde Öksürük Nasıl Geçer?

Bebeklerde Kuru Öksürüğe İyi Gelen Tarifler

Bebeklerde kuru öksürük evde geliştirilen bazı yöntemler yardımı ile kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Bu yöntemler uygulanırken dikkat edilmesi bebeklerde oluşabilecek istenmeyen durumların önüne geçmesine yardımcı olmaktadır.
Kuru Öksürüğü Önlemek İçin Odayı Nemli Tutun

Bebeklerde kuru öksürün nedeni kuru hava olabilir. Odanın nemi gereğinden az ise bu bebeklerin boğazının daha kolay bir şekilde tahriş olabilmesine neden olabilmektedir. Kalorifer peteğinin üzerinde su dolu bir kap konulması odanın kuruluğunun azalmasına büyük katkı sağlayacaktır. Bunun aksi durumlarda bebeğin bulunduğu odanın kuru ya da rutubetli olması bebeğin hastalıklara daha kolay yakalanmasına ve daha sık öksürmesine neden olabilmektedir. Bu yüzden bebeğin bulunduğu ortam ne kuru ne de rutubetli olmalıdır.

Bebeğinize Yüksek Bir Yastık Koyun  
Bebeklerde görülen kuru öksürük bazılarında geceleri artma eğilimi göstermektedir. Bu şekilde bebeklerinin gece daha sık öksürdüğüne tanık olan aileler bebeklerinin yatırırken daha yüksek yastık kullanmaları şiddetle tavsiye edilmektedir.

Bebeklerde Kuru Öksürüğe İyi Gelen Karışımlar

Bebeklerde kuru öksürüğün giderilmesinde şayet bebek 1,5 yaşın üzeri ise ılık suya bal ve limon karıştırılarak verilmesi de bebekte öksürüğün giderilmesinde kullanılan en önemli yöntemlerden biridir.
Bir buçuk yaşından büyük olan bebeklere öksürüğe iyi gelen besinlerden biri bal ve zencefil karışımıdır. Hatta bu karışın kuru öksürüğe en iyi gelen iksirlerdendir. Çocuklara verilen bu karşımda bal olarak çiçek balı yerine çam balı kullanılmaktadır.
Çünkü çocukların çam balını çiçek balına göre daha kolay tükettikleri bilinen bir gerçektir. Zencefil toz zencefil olabileceği gibi yaş zencefilin rendelenmiş hali de olabilir. Bu karışım kuru öksürük olmuş çocuğa akşamları yatmadan önce bir ya da duruma göre iki çay kaşığı yedirilirse bebek geceyi rahat bir şekilde geçirebilmektedir. Zencefilin boğazdaki gıcığı alma özelliği özellikle burada tam işe yaramaktadır.

Bebeklerde Öksürük Neden Olur ile ilgili görsel sonucu

Boğazı Nemli ve Ilık Tutmak
Bebeklerde kuru öksürüğün geçirmek için boğazı nemli ve ılık tutmak çok önemlidir. Bunu çeşitli bitki çayları kullanarak bebeklerde rahatlıkla sağlanabilmektedir. Bebeklerde bu dönemde kullanılan çeşitli bitki çayları ve meyve suları hastalık sonucu kaybolan minerallerin tekrar vücuda kazandırılmasında büyük rol oynamaktadır. Bunun yanında bu içecekler bebeklerin bağışıklık sisteminin güçlenmesine de yardımcı olmaktadır.
Bebeklerde kuru öksürüğün tedavisinde elma çayı kullanımı önemli bir faktördür. Bebeklerin sevdiği bu çayı hazırlamak da kolaydır. Kabuklarının soyulmasından sonra ıhlamur eşliğinde çaydanlığa atılan elma çok kısa sürede hazır hale gelmektedir. Gün içerinde bebeğe verilen bu çay bebeğin kuru öksürükten kurtulmasına büyük katkıda bulunacaktır.
Kuru öksürüğe yakalanan bebek eğer bir buçuk yaşından büyükse boğazı sıcak tutmak adına pekmez- karabiber karışımının kafi derecede bebeğe verilmesi bebeğin rahatlamasına yol açacaktır.
Bir yaşından küçük bebeklere bal verilmesi sakıncalı olabilmektedir. Bunun yerine ayva ve ıhlamur yaprağı kaynatılıp bebeğe verilmesi bebekte var olan kuru öksürüğün giderilmesinde önemli işlevi olacaktır.
Bebeklerde Öksürük Neden Olur,Bebeklerde Öksürük Nasıl Geçer? Bebeklerde Öksürük Neden Olur,Bebeklerde Öksürük Nasıl Geçer? Reviewed by sunwomens on 11:13:00 Rating: 5

Çocuklarda Yüksek Ateş Nedir?,Çocuklarda Ateş Neden Olur,Çocuklarda Ateşe Ne İyi Gelir

11:08:00
Çocuklarda Yüksek Ateş Nedir ile ilgili görsel sonucu

Çocuklarda Yüksek Ateş Nedir?
Anne ve babaların en çok korktuğu durumlardan olan ateş vücut ısısının normalin üzerinde seyretmesi olarak tanımlanır. Çocuklarda, çocuğun yaşı ve genel durumu ateşin yüksekliğinden daha önemlidir. Bebeklerin ilk 3 ayında normalin üzerinde seyreden vücut ısısı fark edildiğinde vakit kaybetmeden hekime başvurulmalı ve ateş kontrol altına alınana kadar hekim kontrolünde tutulmalı.
3 ayını doldurmuş çocuklarda koltuk altı ölçümlerde 37 derceye kadar, kulaktan ölçümlerde 38 dereceye kadar (6 ayını doldurmamış çocuklarda kulaktan ölçüm önerilmez), makattan ölçümlerde 38 dereceye kadar (3 yaşını doldurmuş çocuklarda çok zorunlu kalınmadıkça önerilmez), ağızdan ölçümlerde 37.5 dereceye kadar (5 yaşının altındaki çocuklarda bu ölçüm genellikle başarısız olur) normal kabul edilir. 38- 39 derdecelerin üzerindeki vücut ısısı yüksek ateş olarak tanımlanır. Bununla birlikte 38-39 derecelerde seyreden ateşte çocukların genel durumu iyi ise, beslenebiliyor ise ve günlük aktivitelerini yapıyor ise ateşe müdahalle edilmemelidir. Şimdi gelelim çocuklarda yüksek ateşin nedenleri nedir?

Anne babalar unutmamalı ki ateş vücudun dışarıdan gelen tehlikelere karşı geliştirdiği bir savunma durumudur. Ateş vücudun bağışıklık sisteminin gelişmesi ve enfeksiyonlarla savaşmayı öğrenmesi açısından faydalıdır.Vücut ısısının 40 dercenin üzerinde ölçüldüğü durumlarda doktora başvurulmalıdır. Ateşe eşlik eden nefes almada zorlanma, bilinç kaybı, şiddetli kusma ve ishal gibi belirtiler varsa yine doktora başvurulmalıdır.

Çocuklarda Yüksek Ateş Nedir ile ilgili görsel sonucu

Çocuklarda Ateş Neden Olur

Çocuklarda ateş tek başına bir hastalık olarak değerlendirilmemekle birlikte çocuğun ateşlenmesine yol açan birçok neden vardır. En çok karşımıza çıkan ateşlenme sebeplerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.Çocuklarda ateş neden olur un cevabını birkaç başlıkta toplayalım.
  • Virüslerin sebep olduğu enfeksiyonlar: Virüslerin sebep olduğu enfeksiyonlar sonucu çıkan ateş genellikle 38-40 derecelerde seyreder. ilk 3-4 gün dirençli olabilir. Ateşle birlikte iştahsızlık, bulantı, kusma, halsizlik, burun akıntısı, karın ağrısı, boğaz ağrısı görülebilir.
  • Adenovirüs ve enterovirüsler: Adenovirüs ve enterovirüslere ilkbahar aylarında sıklıkla rastlanabilir ve yüksek ateşe sebep olurlar.Adenovirüs ve enterovirüsler eşyalar, solunum yolu ve yakın temas  ile kolaylıkla geçer. Üst solunum yolu şikayetleri , ishal ve döküntü virüs enfeksiyonunun belirtileridir.
  • Yeni doğan bebeklerin ilk bir ayında aldığı besinin yetersiz olması, bebek vücudunun yeterince sıvı alamaması, bebeğin bulunduğu ortamın çok sıcak olması ve bebeğin aşırı giydirilmesi – örtülmesi  bebeğin ateşinin yükselmesine neden olabilir.
  • Kulak iltihabı, boğaz iltihabı, idrar yolu enfeksiyonları da çocuklarda yüksek ateş sebebidir.
  • Çocuklara yapılan aşılar sonrasında çocukların vücut ısısının artması sık görülen bir durumdur.
Çocuklarda ateş neden olur un cevabını yukarıdaki başlıca sebeplerde derleyebileceğimiz gibi bunlar dışında da birçok sebebi olabilir.

Çocuklarda Yüksek Ateş Nedir ile ilgili görsel sonucu

Çocuklarda Ateşe Ne İyi Gelir

Anne babalar unutmamalıdır ki her ateş korkulacak bir hastalığın belirtisi değildir. genellikle anne babalar korku ve panik içinde yanlış uygulama içinde bulunurlar. Çocuklarda vücut ısısının yükseldiği zamanlarda:
  • Çocuğun bulunduğu ortam serin olmalı.
  • Ateşli çocuğa hafif kıyafetler giydirilmeli.
  • Ateşli çocuğa ılık duş aldırılabilir. Suyun soğuk olmamasına dikkat edilmeli.
  • Ateşli çocuğa bol su içirilmeli ve sıvı gıdalarla beslenmesine özen gösterilmeli.
  • Ateşli çocuğun dinlenmesine ve çok hareket etmemesine özen gösterilmeli.
  • Çocuk doktorunun önerisi ile ateş düşürücü verilebilir.
Çocuklarda Yüksek Ateş Nedir ile ilgili görsel sonucu

Çocuklarda Ateş Nasıl Düşer

Anne ve babalar ateşi çıkan çocuğun vücudunu nemli bir bezle silerek ateşin düşürülmesini sağlayabilir. ancak çocuklarda yüksek ateş nasıl düşer sorusuna yardımcı olacak olan bu yöntemde dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır.
çocuklarda ateş nasıl düşer
Çocuğun vücudu nemli bezle silinirken soğuk su kullanılmamalıdır. Soğuk su kullanılması durumunda çocukta titreme ve üşümeyle birlikte ateşin daha da yükselmesine sebep olursunuz. Ateşli çocuğun vücudu alkolle silinmemelidir. Çocuğun ateşi yavaş yavaş düşürülmelidir. Ateşin aniden düşürülmesi durumunda ateş tekrar ve daha şiddetli çıkar.

Doktora Ne Zaman Başvurulmalı

Çocuklarda yüksek ateş çoğu zaman korkulacak bir durum olmasa da dikkatle takip edilmeli ve bazı durumlarda vakit kaybetmeden doktora başvurulmalı.
  • Bebekler ilk 3 ayında ateşlenmesi durumunda vakit kaybetmeden doktora götürülmeli.
  • 39 derecenin üzerinde seyreden ateşlerde doktora danışılmalı.
  • 3 günden uzun süren ateşlerde mutlaka doktora başvurulmalı.
  • Çocuklarda ateşle birlikte kusma, ishal,titreme, mide bulantısı, bilinç kaybı ve nefes almakta zorlanma gözleniyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Çocuklarda Yüksek Ateş Nedir ile ilgili görsel sonucu

Ateşli Çocuklarda Yapılmaması Gerekenler

Çocuklarda yüksek ateş görülmesi durumunda aileler birçok yanlış içinde bulunabiliyorlar. Vücut ısısı yükselen çocuklarda kesinlikle yapılmaması gereken uygulamalar:
  • Ateşi yükselen çocuk üşüyor diye kalın kıyafetler giydirilmemeli.
  • Üzeri örtülmemeli.
  • Soğuk suyla vücudu silinmemeli ve duş aldırılmamalı.
  • Alkollü ve sirkeli bezle vücudu silinmemeli.
  • Ateşli çocuklara kısa aralıklarla ateş düşürücü verilmemeli.
Bu tip yanlış uygulamalar sonucunda anne babalar çocuklarda alkol ve ilaç zehirlenmesine, ateşin daha çok yükselmesine sebep olabilir.
Çocuklarda Yüksek Ateş Nedir?,Çocuklarda Ateş Neden Olur,Çocuklarda Ateşe Ne İyi Gelir Çocuklarda Yüksek Ateş Nedir?,Çocuklarda Ateş Neden Olur,Çocuklarda Ateşe Ne İyi Gelir Reviewed by sunwomens on 11:08:00 Rating: 5

Çocuklarda Havale,Havale Geçirmek Nedir,Çocuklarda Havale Neden Olur

10:53:00

Çocuklarda Havale ile ilgili görsel sonucu

Çocuklarda Havale

Çocuklarda havale genellikle vücut ısısının yükseldiği durumların sonrasında görülebildiği gibi bazen bir hastalığın ilk belirtisi olarak da görülür. Ateşin yüksekliği ya da hafif olması ile havale arasında bir ilişki yoktur.

Havale Geçirmek Nedir

Havale en basit haliyle istemsiz kas hareketleri olarak tanımlanabilir. Beyin bütün vücudumuzu kontrol eder.Beyin hücreleri bu kontolu  elektriksel uyarılar ile gerçekleştirir. Bu hücrelerin bazıları zaman zaman anormal elektriksel uyarı gönderir. Gönderilen bu anormal elektriksek uyarılar istem dışı hareketlere neden olur. Havaleyi bu şekilde tanımlayabiliriz.
Havale geçiren çocuk ya da yetişkin çevreye duyarsız olur. Çocuklarda havale  esnasında geçici bilinç kaybı,morarmalar, gözlerin bir yöne dönük kalması ve vücudunda kasılmalar ya da aşırı gevşemeler görülür. Yetişkinlerdeki havale durumu epilepsi olarak adlandırılır

Çocuklarda havale anne ve babaların korkulu rüyasıdır. Ebeveynler çocuklarda havale nedir belirtileri nelerdir sorusuna sıklıkla cevap ararlar.Çocukların ateşlenmesinde ebeveynlerin   hemen paniğe kapılmasındaki temel neden de çocuklarda havale korkusudur. Anne ve babalar zaman zaman yüksek ateş ile havaleyi karıştırabilirler.


Çocuklarda Havale Neden Olur

Çocuklarda havale birçok sebepten kaynaklanıyor olabilir. Başlıca çocuklarda havale sebepleri:
  • Genetik sebepler: Aile bireylerinde ya da ikinci derece akrabalar olan amca, dayı, teyze, halanın havale geçmişi varsa.
  • Enfeksiyonlar: Ateşli havale çocuklarda 3 ay ile 6 yaş arası dönemde görülür. Orta kulak iltihabı, idrar yolu enfeksiyonları,  ya da boğaz iltihabına bağlı havale durumudur.
  • Menenjit: Beyindeki enfeksiyona bağlı havaleler ateşli havale değil menenjite bağlı havaledir. 

Ateşli Havale Kaç Yaşına Kadar Olur

6 ay – 5 yaş arası çocukların %4 ü en az bir kez havale geçirir. Havale geçiren çocukların %30 u tekrar havale geçirir. Çocuğun ilk havaleyi geçirdiği yaş ne kadar küçükse tekrarlama ihtimali o kadar yüksektir. Çocuklarda havale genellikle 5 dakikadan kısa sürer. Havale geçiren çocuklarda ateşin yüksekliğinden çok hastalığın sebebi önemlidir. Buna örnek olarak menenjitin ateşli bir havale durumundan çok daha önemli olduğu gösterilebilir.

Çocuklarda Soğuk Havale

Çocuklarda soğuk havale ateş belirtisi olmamasından dolayı ebeveynler bu durumu fark etmekte güçlük çekiyor. Çocuklarda soğuk havale geçici bilinç kaybı, gözlerde kayma, vücudun tamamında ya da bir bölümünde kasılıp gevşemeler gibi ateşli havale ile aynı belirtileri gösterir.

Çocuklarda Havale ile ilgili görsel sonucu

Havale Geçiren Çocuğa Ne Yapılır

Ateşli havale geçiren çocukların anne – babaları korku, panik ve çaresizlik içinde olurlar. Anne – babaların öncelikle sakin olmaları gerekmektedir. Çocuklarda ateşli havale görüldüğünde aşağıdaki adımlar uygulanabilir:
  • Havale geçiren çocuk yere yatırılmalıdır. Yüksek bir yere yatırılan çocuk düşüp yaralanabilir.
  • Çocuk yan yatırılmalı. Ateşli havale geçiren çocuğun kusma ya da ağızdaki tükürük nedeniyle nefessiz kalmaması açısından önemli.
  • Çocuğun ağzında yemek ya da başka birşey varsa yavaş ve dikkatli bir şekilde alınmalı.
  • Çocuk ayıltılmaya çalışılmamalıdır. Birkaç dakika sonra kendisi ayılacaktır. Ateşli havale nöbeti 10 dakikadan fazla sürüyorsa çocuk acilen doktora götürülmeli.
  • Ateşli havale geçiren çocuğun yakınında durulmalı. Panikle birşeyler almaya gitmek çocuğu yalnız bırakmak tehlikelidir.
  • Ateşli havale geçiren çocuğun elleri, ayakları, başı sabit tutulmaya çalışılmamalı ve ağzı açılmaya çalışılmamalıdır. Ağızına başka cisim sokulmamalı.
  • Havale geçiren çocuk duşa götürülmemeli. Duşa götürülmeden de havale geçecektir.
  • Havale durduktan sonra doktora başvurulmalı.
Çocuklarda Havale ile ilgili görsel sonucu

Çocuklarda Havale Belirtileri Nelerdir

Anne -babalar zaman zaman ateş ile havaleyi karıştırabilirler. Öncelikle ateşi çok yükselen her çocuğun havale geçirmediği bilinmelidir. Havalenin belirtileri ni maddeler halinde aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
çocuklarda havale
  • Bacaklarda ve yüzde şiddetli sarsıntı ve titremeler.
  • Çevreye karşı duyarsızlık ve bilinç kaybı.
  • Gözlerde dönme.
  • Vücutta aşırı gevşeme.
  • Vücudun dirençsiz kalmasına bağlı düşme.
  • Çok hızlı nefes alıp verme.

Ateşli Havale Zararlı Mı

Çocukların ürkütücü görüntüsünden dolayı anne – babalara korku ve panik yaşatan  ateşli havale çoğunlukla zararsızdır. Çocuklarda ateşli havale nöbeti sırasında nadiren de olsa çocuğun tükürüğünden veya ağzındaki yiyeceklerden kaynaklı nefessiz kalma durumu meydana gelebilir. Beynin uzun süre nefessiz kalması kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu nadir görülen bir durumdur.

Havale Geçirmek Beyne Zarar Verir Mi

Çocuklarda havale anne ve babaların çok korktuğu ve kendilerini çaresiz hissettikleri bir durumdur.Bunun temel nedeni havale geçiren çocuğun görüntüsünün ürkütücü olmasıdır. Havale geçiren çocukların anne – babaları çocuğun beyninin zarar göreceğini düşünerek endişelenirler fakat bu ender görülen bir durumdur. Nadiren çocuklarda havale esnasında çocuğun ağzındaki yiyecekten ya da tükürükten kaynaklanan nefes alamama durumu meydana gelir.

Ateşli Havalenin Bittiği Nasıl Anlaşılır

Havale genellikle kasılmalarla birlikte olur. Havale bittiğinde çocuk uykuya dalar ve derin derin nefes alır. Artık ateşli havale nöbeti bitmiştir fakat çocuğun kendine gelmesi zaman alır. Kasılmaların olmadığı havalelerde havale nöbetinin bittiğini anlamak daha zordur.

Ateşli Havale Sonrası Ne Yapılmalı


Ateşli havale sonrasında yüksek ateşin ve havalenin sebebinin araştırılması için doktora başvurulmalı. Ateşli havale nöbeti sonrasında çocukta kusma, bulantı, baş ağrısı, uykulu hal gibi durumlar varsa vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gidilmeli.
Çocuklarda Havale,Havale Geçirmek Nedir,Çocuklarda Havale Neden Olur Çocuklarda Havale,Havale Geçirmek Nedir,Çocuklarda Havale Neden Olur Reviewed by sunwomens on 10:53:00 Rating: 5

Dövme Nasıl Yapılır,Dövme Salığa Zararlı Mı,Dövme Yapılırken Acır Mı

10:35:00

Dövme Nasıl Yapılır ile ilgili görsel sonucu


Dövme Nasıl Yapılır

Dövme yaptırmak isteyenlerin merak ettikleri konuların başında dövme nasıl yapılır? Dövme yaptırmaya heves edenlere duydukları iğne, elektrikli cihaz gibi kelimeler ürkütücü gelebilir.
Dövme elektrikli dövme makinesinin ucundaki iğne aracılığı ile derinize boya vermesi ile yapılır. Derinize boya uygulanmaya başlamadan önce cildiniz alkol ile dezenfekte edilir. Dezenfekte amacıyla kullanılan alkolün kullanılmasındaki diğer önemli amaç alkol cildin geçirgenliğini arttıırarak boyanın daha hızlı emilmesine yardımcı olacak olmasıdır. Elektrikli makineler ucundaki iğneyle deriye küçük darbeler yaparak deri üzerinde delikler açar ve bu deliklere boya bırakır. Açılan deliklerden biraz kan gelir.

Geçmiş yıllarda yabancı toplumlarda oldukça yaygın olan dövme son dönemlerde ülkemizde de oldukça popüler olmuştur. Dövme yaptıranların sayısında son birkaç yıl içinde ciddi bir artış görülmektedir. Bu artış internet üzerinde yapılan dövme fiyatları ve dövme nasıl yapılır gibi aramalardaki artıştan da net bir şekide görülmekte. Daha önceki senelerde türk toplumuna yabancı olan dövme yapımının popüler bir hale gelmesiyle birlikte dövme ile ilgili birçok konu tartışılmaya başlandı. Bunların başında dövme günah mı ve dövme yaptırmak salığa zararlı mı gibi konular geliyor.

Dövme Yapılırken Acır Mı

Dövme yaptırmak isteyenlerin dövme fiyatları ve dövme yaptırmak günah mı kadar merak ettikleri bir diğer konu da dövme işleminin acı verip vermediğidir. Deri üzerine iğne darbeleri ile işlem yapıldığından biraz acı hissedilmesi kaçınılmazdır. Acının şiddeti kişiden kişiye değişir.

Dövme Salığa Zararlı Mı

Dövme uygun koşullarda ve steril ortamda yapıldığı sürece salığınız açısından bi olumsuzluk oluşturmaz. Bununla birlikte sağlıksız koşullarda yapılan dövmelerin çok ciddi sonuçları olabilir.
Avrupa birliğinin raporuna göre dövme yapımında kullanılan boyaların %40 gibi çok ciddi bir miktarı deri üzerinde kullanım onayı almamış boyalardır. Daha da endişe verici olanı ise bazı kişilerin dövme mürekkebi yerine otomobil boyaları ve matbaa mürekkebi kullanıyor olması. Dövme yapımında kullanılan sağlıksız kimyasallar bir çok sağlık sorununu da beraberinde getirmekte. Kullanılan sağlıksız maddelerin sağlık üzerindeki etkilerinin bir kısmı şu şekilde sıralanabilir:
  • Genetik mutasyon sebebi olabilir.
  • Hamile kadınların bebeklerinde anormalliklere sebep olabilir.
  • Cildinizde keloid ve alerjik reaksiyonlar oluşabilir.
  • Kansızlık ve iştahsızlık gibi belirtiler veren uzun süreli zehirlenmelere sebep olabilir.
  •  Kullanılan sağlıksız ve kanserojen maddeler kansere neden olabilir.
  • Frengi, hepatit B ve C, HİV, tetanoz, uçuk gibi bulaşıcı hastalıklar kapmanıza sebep olabilir.
Bu kadar ciddi sonuçlara sebep olabilecek bir durum için temkinli davranmak gerekir. Dövme yaptırmak isteyenler her ne kadar dövme nasıl yapılırdövme günah mı ve dövme acı verir mi gibi konular daha çok  merak etse de sağlıksız koşullarda yaılan dövmelerin sonuçları konusunda çok dikkatli olmalılar.

Dövme Nasıl Yapılır ile ilgili görsel sonucu

Dövme Günah Mı

Dövme günah mı diye merak ediyorsanız bu yazımızda sorunuzun cevabını bulabilirsiniz. Dövmenin ülkemizde de popüler olması ile birlikte en çok sorulaya başlanan sorulardan biri dövme günah mı oldu. Hal böyle olunca dövme günah mı sorusunun en önde gelen muhattaplarından olan Diyanet İşleri Başkanlığı da bu soruya kayıtsız kalamadı.
Diyanet İşleri Başkanlığı deriye iğneler batırmak suretiyle yapılan bu desen oluşturma işleminin dinimizce uygun olmadığı yönünde kanaat bildirmiştir. Ayrıca dövme yaptırmış olanların sağlıklarını tehdit etmeyecek yöntemlerle bu desenleri temizlemesi gerektiği Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından dile getirilmiştir.
Diyanet işleri Başkanlığının bu yödeki kanaatine karşılık dövme yaptırmak günah mı sorusuna farklı din adamları tarafından verilen farklı cevaplar da vardır.
Dr.Tayyar Altıkulaç  dövmenin inanç açısında bir engel teşkil etmeyeceği kanaatinde. Vücudunda dövmesi olan ve islama geçenler açısından hiçbir engel olmadığını söyleyen Altıkulaç, önemli olan bu kişilerin islamiyet sonrası hayatında vücutlarına zarar verecek eylemler içinde olmamalıdır diyor.
Prof Dr. Nihat Hatipoğlu ise insan vücudunun doğal kalması gerektiğini belirtmektedir. İnsan vücudunun güzelliğini ve doğal halini bozmanın islami açıdan doğru olmadığını, dövme yaptırmanın da sağlık açısından gerekli bir işlem olmadığını ve fuzuli olduğunu belirtmektedir.
Prof. Dr. Osman Ali Ateş’e göre Yaradanın insanlara bağışladığı güzellikleri değiştirmek doğru değildir. İslamın güzellikleri hiçbir zaman yasaklamadığını dile getiren Ateş dövmenin güzel olmadığını, aksine son derece itici olduğunu söylemektedir.Yine Ateş yapılan bu uygulamanın sağlık açısından zararlı olduğunu ve dinimize bu anlamda da uygun olmadığını söylemiştir.
Prof. Dr. Süleyman Ateş dövme yaptırmanın Kur’an-ı Kerim’de geçmediğini fakat allahın yarattığını değiştirmek şeytana göre bir eylemdir demekte. Dövme yaptırmanın islamda hoş olmayan davranış (mekruh) olarak görüldüğünü fakat dinimizce haram sayılan ve yapanlarla yaptıranların günahkar kabul edildiği davranışlardan olmadığını söylemekte. Prof. Dr. Süleyman Ateş ayrıca dövmen ibadete engel değildir demekte.

Dövme Yaptırırken Nelere Dikkat Edilmeli

Dövme yapılırken hijyene çok dikkat edilmelidir. Dövmeler temiz ortamlarda ve hijyenik şartlarda yapılmadıkları zaman enfeksiyonlara son derece açıktır. Dövmenin yapılacağı mekanın temiz olduğundan emin olunmalı.dövmenin yapılacağı yer kadar aşağıda sıralayacağımız maddeler konusunda da oldukça dikkatli olunmalı.
  • Kullanılan malzemeler dezenfekte edilmiş olmalı.
  • Dövme boyalarını standartlara uygun, steril ve tek kullanımlık olmalı.
  • Kullanılan iğne steril ve tek kullanımlık olmalı.
  • Boya pompaları ve iğneleri muhafaza etmek için steril kaplar bulunmalı.
  • Oktav cihazı ve ultrasonik yıkama makinesi kullanılmalı.
  • Maske, eldiven ve galoş kullanılması son derece önemli.
  • Dövmenin yapıldığı mekanda kullanılan malzemelerin atılması için tıbbi atık kutusu bulunmalı.
  • Dövmenin yapıldığı işletmeye ait esnaf ve sanatkarlar kaydı olmalı.
  • Dövmeyi yapan kişinin ustalık belgesi ve mesleki yeterlilik belgesi olmalı.
Yukarıdaki koşulları sağlamayan işletme ve kişilere dövme yaptırmak sağlığınız açısından tehlikeli olabilir. Basit enfeksiyonlardan bulaşıcı ve ciddi hastalıklara kadar birçok sağlık sorunuyla karşı karşıya kalabilirsiniz.

Dövme Nasıl Yapılır ile ilgili görsel sonucu

Dövme Fiyatları

Dövme yaptırmak isteyenlerin merak ettiği bir diğer konu da dövme fiyatları dır. Dövme fiyatını belirleyen en önemli etkenler, dövmenin boyutu, dövmenin deseni ve yapan kişinin bu alandaki tecrübesi ve yeteneğidir. Aynı dövmeye  bu işe yeni başlamış bir dövme sanatçısı ile işin ehli, yeteneini ispatlamış bir dövme sanatçısı çok farklı fiyatlara yapabilirler.
dövme fiyatları
dövme fiyatları
Dövme sanatçılarının çok sık karşılaştığı bir soru olan dövme fiyatı nedir işin özüne inildiğinde çok havada kalan ve gereksiz bir sorudur. Bu şekilde bir soru sormak yerine önce yapılacak desene ve boyutuna karar verilmeli, daha sonra yaptırılmak istenen sanatçıya gidilerek bu motif üzerinden dövme fiyatları konuşulmalıdır.
En ucuz dövme yapan kişi aramak doğru bir davranış değildir. Kalıcı dövmeler yaptırdıktan sonra artık hayatımızın bir parçası olacağından fiyatından çok yapacak kişinin tecrübesi ve yeteneği ile ilgilenilmeli. Yine en çok önem verilmesi gereken konu dövmenin yapılacağı yerin hijyenik ve steril bir ortam olmasıdır.
Dövme Nasıl Yapılır,Dövme Salığa Zararlı Mı,Dövme Yapılırken Acır Mı Dövme Nasıl Yapılır,Dövme Salığa Zararlı Mı,Dövme Yapılırken Acır Mı Reviewed by sunwomens on 10:35:00 Rating: 5

Hint Kınası Nasıl Yapılır,Evde Hint Kınası Nasıl Yapılır,Hint Kınası Renkleri

10:31:00
hint kınası nasıl yapılır resimli anlatım ile ilgili görsel sonucu

Son dönemlerde ülkemizde oldukça popüler olan dövme birçok soru işaretini de beraberinde getirmiştir. Dövme yaptırmak isteyen çok sayıda kişi bu uygulama ile ilgili çelişkiler yaşamakta. Çelişki yaşanmasına neden olan temel konu dövmenin bir kez yapıldığında ömür boyu vücudumuzun bir parçası olacak olmasıdır. Dövme yapıldığı zaman silinmek (deriden kazınmak) istenirse yaşanacak süreç dövmenin yapımı kadar kolay değildir. Dövme yapımından çok daha ağrılı, masraflı ve sağlık açısından ciddi sorunlar oluşturmaya elverişli olan bu süreç dövme yaptırmadan önce göz önünde bulundurulmalıdır. Bu olumsuzlukların önüne geçebilmek için yapılacak en doğru şey geçici dövmelere başvurmaktır. Geçici dövmelerin en yaygın ve popüler olanı hint kınasıdır. Peki hint kınası nasıl yapılır ?

hint kınası nasıl yapılır resimli anlatım ile ilgili görsel sonucu

Hint Kınası Nasıl Yapılır

Hint kınası dövmesini bu konuda hizmet veren dövme sanatçılarına yaptırabileceğiniz gibi kolaylıkla kendi evinizde de yapabilirsiniz. Gerekli malzemeleri alarak özenli bir şekilde uygulamayı yaparsanız güzel bir geçici dövmeye sahip olabilirsiniz. dövme yaptırmak isteyen pek çok müslümanın aklını karıştıran dövmenin dini açıdan uygun olup olmadığıdır. Bu tereddütü yaşayanlar için de hint kınası güzel bir çözüm olacaktır. Peki evde hint kınası nasıl yapılır? Evde hint kınası yapmak için tabi ki önce malzemelerinizin olması gerekir. Hint kınası için gerekli malzemeler:
  • Hint kınası ( Farklı renkleri vardır)
  • Stabilo kalem
  • Dövme deseni
  • Aydınger kağıdı
  • Balsam veya roll-on
  • Oksijenli su
  • Kürdan
  • İsteğe bağlı alman taşı
Yukarıdaki malzemeler hazırlandıktan sonra gelelim hint kınası nasıl yapılı sorusuna?

Evde Hint Kınası Nasıl Yapılır

Bir kaba kahve telvesi kıvamına gelecek şekilde oksijenli su ile iki çay kaşığı hint kınasını karıştırın. İsteye bağlı olarak bu karışıma alman taşı da eklenebilir. Alman taşının kullanılmasındaki amaç dövmenin daha uzun süre deri üzerinde kalmasıdır. Ancak alman taşı bazı kişilerin cildinde kalıcı ve alerjik reaksiyonlara sebep olduğundan tavsiye edilmemektedir. Daha sonra vücudumuzun fazla görünmeyen küçük bir yerinde hazırladığımız karışımı denemeliyiz. Buradaki amaç karışımın rengi ve kıvamından emin olmak. Ayrıca biraz bekleyerek cildimizin alerjik bir reaksiyon verip vermediğini de gözlemleyebiliriz. Bu denemeyi yapmak için kürdan yardımıyla derinize küçük bir çizik atmanız yeterli olacaktır. Deneme çiziğinizi attıktan sonra 2-3 saat kadar beklenmeli. Süre dolduktan sonra deneme amaçlı sürdüğünüz kınayı suyla yıkayın. Eğer renk istediğiniz gibi ve belirgin ise kınanız uygulamaya hazır demektir.
İşin hint kınası nasıl yapılır kısmını hallettikten sonra sıra deri üzerine uygulanmasında. Önce internet üzerinden bir dövme deseni bulun ve çıktısını alın. Daha sonra aydınger kağıdı desen üzerine koyarak stabilo kalem ile üzerinden geçin. Dövmenin uygulanacağı yeri balsam veya roll-on ile nemlendirin. Aydınger kağıdına çizdiğiniz şekil kurumadan nemlendirdiğiniz bölgeye bastırarak deseni deri üzerine çıkartın. Bu işlem sakızlardan çıkan çıkartmaların çocukların vücuduna yapıştırılmasıyla aynı mantıktadır. Daha sonra kürdan yardımıyla desenin üzerinden hint kınasıyla geçin. Kürdanın kullanılmasındaki amaç şeklin düzgün ve ince olmasıdır. 3-4 saatlik bir beklemenin ardından desenin üzerini su ile yıkayın. Kazımak kınanın dağılmasına ve renk tonunda değişikliklere sebep olacağından kazımak önerilmez. Suyla yıkadıktan sonra dövmeniz kullanmaya hazırdır. Hint kınası nasıl yapılır    sorusunu cevaplandırdıktan sonra hint kınası ile ilgili merak edilen diğer konuları ele alalım.

Hint Kınası Renkleri

Hint kınası isteğe bağlı olarak aşağıdaki renk seçenekleri ile uygulanabilir.
  • Bordo
  • Kahverengi
  • Karamel
  • Kestane
  • Kızıl
  • Siyah

Hint Kınası Desenleri

Hint kınası desenlerine günümüzde kolaylıkla ulaşılmaktadır. internet üzerin çok kolay erişimi olan bu desenleri seçerken dikkat edilmesi gereken husus desen resminin boyutunun büyük olmasıdır. Küçük boyutta seçilen desen resimlerde boyutu uygulanacak bölgeye göre ayarlanırken ve çıktı alırken bozulmalar olabilir ve net bir desen çıktısı alınamayabilir.

Hint Kınası Saça Nasıl Yapılır

Hint kınasının saça uygulanışını maddeler halinde sıralayalım:
  • Yağlı saçlara uygulanmadan önce saçlar şampuan ile yıkanmalı.
  • Kına kullanılmaya başlanmadan önce eldiven takılmalı.
  • Kına poşetinin tamamı kullanılmalı.
  • Bir kaseye kına poşetini boşaltınız. Boşaltılan kınanın 3 katı kadar su ekleyin ve macun kıvamına gelene kadar karıştırın. Karışımın içinde topaçlanmalar kalmadığından emin olduktan sonra fazla beklemeden hemen saça uygulayın. Fazla beklenmesi durumunda istenen renk yakalanamayabilir.
  • Kına saçlara uygulanırken saçlar küçük tutamlara ayrılmalı ve fırça yardımıyla kına saçların dibine uygulanmalı. Boyanmamış yer kalmadığından emin olun. Özellikle alın bölgesindeki saç diplerine daha özenli ve yoğun uygulayınız.
  • Uzun saçlara sahip olanlar saçını topuz yapar gibi toplayabilir.
  • Saçın istenen rengi tam olarak alması ve kuruması 30 dakika sürer. Bu süre kurutma makinesi ile kısaltılabilir.
  • Saçlar kuruyunca şampuan ve bol suyla yıkanmalı. Su renksiz hale gelene kadar saçlar durulanmalı.
  • Uygulama esnasında karışımın göz ve ağzınıza gelmemesine dikkat edin.
hint kınası nasıl yapılır resimli anlatım ile ilgili görsel sonucu

Hint Kınası Nerede Satılır

Hint kınasına ulaşmak oldukça kolaydır. Neredeyse bütün kozmetikçilerde, marketlerde, eczanelerde bulunmaktadır. Ayrıca internet üzerinden de rahatlıkla temin edilebilir. Satın alırken güvenilir ve bilindik ürünlerin tercih edilmesi önemlidir.

Hint Kınası Fiyatları

Hint kınasına en büyük avantajı sağlayan konulardan biri fiyatıdır.  Dövmelere göre ve saça hint kınası uygulamak isteyenler için saç boyası fiyatlarına göre oldukça ucuz bir yöntemdir. Markalara göre hint kınası fiyatı küçük değişkenlikler göstermekte.

Hint Kınası Modelleri

Hint kınasının popüler olması ile birlikte hint kınası modelleri konusunda da birçok örnek kolaylıkla ulaşılabilir oldu. Hint kınası modelleri seçiminde modelin zarif ve sade olmasında fayda var. Yoğun, karmaşık ve büyük modeller göze yorucu geleceğinden ve karşıdan bakıldığında şekil kolay anlaşılamayacağından güzel bir sonuç ortaya çıkmaz. Ayrıca büyük ve karmaşık şekillerin uygulama aşaması da daha zor olacaktır.

Hint Kınasının Zararları

hint kınası zararları
hint kınası zararları
Hint kınasını birçok kişi gönül rahatlığı ile kullanmakta. Kullananlar doğal bir ürün olduğunu düşünerek hint kınasının zararları olmadığını aksine faydalarının olduğuna inanmaktadır. Bu inanışın aksine çocuklarda ve gençlerde kullanımı oldukça yaygın olan hint kınası ve diğer geçici dövmeler zaman zaman vücutta kalıcı hasarlar bırakabilmektedir. Hint kınasındaki parafenilen diamin nedeni ile ciltte su kesecikleri, kaşıntı, yanma, sulanma, kızarıklık gibi yan etkiler görülebilir. Hint kınasının daha önce de bahsettiğimiz gibi tamamen uygulanmadan önce küçük bir bölüme uygulanarak  bir süre ciltte alerjik etki yapıp yapmayacağı gözlemlenmeli. Hassas cilde sahip kişiler hint kınasını saçlarına uygularken yine yukarıda bahsettiğimiz alerjik tepkilerden dolayı çok dikkatli davranmalılar. Hint kınasını saçlarına uygulayan bazı kişilerde saç dökülmesine kadar varan sorunlar olabilmektedir. Hint kınası zararları konusunda temkinli ve bilinçli olmak ciddi sağlık sorunları ile karşılaşmamak açısından oldukça önemli.
Hint Kınası Nasıl Yapılır,Evde Hint Kınası Nasıl Yapılır,Hint Kınası Renkleri Hint Kınası Nasıl Yapılır,Evde Hint Kınası Nasıl Yapılır,Hint Kınası Renkleri Reviewed by sunwomens on 10:31:00 Rating: 5

Cinsel İlişki Nedir

10:27:00
sürtünerek cinsel ilişki nedir ile ilgili görsel sonucu


Cinsel İlişki Nedir
Cinsel ilişki bazen üremek bazen de zevk amaçlı yapılan, erkeğin sertleşen organının kadının vajinasına girmesi ile oluşan bedensel ilişkidir. Bunun dışında parmaklama, anal seks ve oral seks gibi aktiviteler de cinsel ilişki olarak adlandırılır.

Cinsel İlişki Sıklığı

Cinsel ilişki sıklığı konusunda rakamlarla sınırlar koymak doğru değildir. Yapılan araştırmalarda haftada iki defa cinsel ilişkiye giren çiftlerin sağlıklı ve normal cinsel hayatlarının olduğu görülmekte. Buna karşılık bu süre çiftlerin isteğine, evlilik yıllarına, çalışma tempolarına ve daha birçok etkene göre değişkenlik göstermekte.

Erkeklerin Hassas Noktaları

Kadınların çok merak ettiği sorulardan biridir erkeklerin hassas noktaları. Erkekleri etkilemek ve cinsel uyarıda bulunmak isteyen kadınların, erkekleri harekete geçiren en büyük uyaranın kadın görüntüsü ve duruşu olduğunu bilmesi gerekir. Erkeklerin dokunulmaktan keyif aldığı ve uyarıldığı noktalar kulak, boyun, cinsel organ ve anüs arası, saç ve baş, sırt, anüs ve göğüs ucudur.

Kadınların Hassas Noktaları

Aynı şekide erkekler de kadınların hassas noktaları konusunda merak içindeler. Yapılan birçok araştırma erkeklerin cinsel ilişki esnasında kendi hazzından çok partnerinin aldığı hazla ilgilendiğini ortaya koymuştur. Hal böyle olunca erkeklerin kadınların hassas noktaları konusundaki merakı da kaçınılmaz oluyor. Kadınları en çok tahrik eden ve kadınların orgazmını kolaylaştıran hassas bölgeler göğüsler, kalçalar, kulaklar, dudaklar, sırt ve boyun.

Cinsel İlişki Pozisyonları

Cinsel ilişki pozisyonları partnerlerin mutlu olması, kolay ilişkiye girilmesi ve orgazm açısından oldukça önemlidir. Cinsel ilişki sırasında kadının orgazma ulaşabilmesi, erkeğin orgazmının geciktirilmesi ve kişisel isteklere göre pozisyon değişiklikleri yapılabilir. En bilindik seks pozisyonlarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
misyoner pozisyonu
misyoner pozisyonu

Misyoner Pozisyonu

En bilindik pozisyondur. Genellikle birleşmeler misyoner pozisyonu ile başlar ve daha sonra diğer pozisyonlara geçilir. Misyoner pozisyonu birlikte orgazm için de en uygun pozisyondur. Kadınları gevşeten ve kadınların en sevdiği pozisyondur. Öpüşmeye uygun olan bu pozisyon Karşılıklı okşamalara da elverişlidir. Erkeğin çok ağır olduğu, ileri gebelik dönemindeki kadınlar, erken boşalma sorunu yaşayan erkekler ve daha aktif olmayı seven kadınlar için bu pozisyon uygun değildir.

kadının üstte olduğu pozisyonlar
kadının üstte olduğu pozisyonlar

Kadının Üstte Olduğu Pozisyonlar

Misyoner pozisyonunun tersine kadının üstte olduğu pozisyondur. Kadının erkeğin üstüne ata biner gibi binmesi ile gerçekleşir. Birçok seksolog tarafından her iki tarafın da en çok haz duyduğu pozisyon olarak değerlendirilmektedir. Erkeğin kadını okşamasına olanak sağlayan bir pozisyondur. Erkeğin orgazmını geciktirebilmesi açısından da uygun bir pozisyondur. Bu pozisyonda kadınlar erkeğin yükünden kurtulduklarından kendilerini daha rahat hissederler. Bu nedenlerden dolayı çok tercih edilen cinsel ilişki pozisyonları arasında yer alır. Pasif kalmayı sevmeyen erkekler için uygun bir pozisyon değildir. Kadının üstte olduğu pozisyonlarda kadının ters bir hareketi erkeğin acı çekmesine ve yaralanmasına sebep olabilir. Bu nedenle kadın dikkatli olmalı. Kadının kısa erkeğin uzun olduğu durumlar için uygun bir pozisyondur. Gebe kalmak için uygun bir pozisyon değildir.
erkeğin arkada olduğu pozisyonlar
erkeğin arkada olduğu pozisyonlar

Erkeğin Arkada Olduğu Pozisyonlar

Derin bir birleşmeye olanak sağlayan bu pozisyon vajina üzerinde uyguladığı hoşa giden baskı ile kadınların zevk aldığı pozisyonlardandır. Ayakta, diz çökerek, oturarak ve uzanarak birleşmeye olanak sağlayan erkeğin arkada olduğu pozisyonlar her yaş grubundaki çiftler için tatmin edicidir. Bazı kişiler arkadan birleşmenin doğaya aykırı olduğunu savunsa da tüm memeliler sadece bu şekilde birleşir. Birçok pozisyonun uygulanamadığı fiziksel koşullarda rahatlıkla uygulanabilen bir pozisyondur.

yan yana pozisyonlar
yan yana pozisyonlar

 Yan Yana Pozisyonlar

Çok tercih edilen bir cinsel ilişki pozisyonu değildir. Yeterli uyarı imkanı sağlamaz. Bu pozisyonda eşler birbirlerine sarılabilir ve öpüşmeye elverişli pir pozisyondur. Kolların serbest kalması ile karşılıklı okşamalara uygundur. Çok tercih edilmemesinin temel nedeni kısıtlı hareket imkanı ve yeterli uyarı olanağının olmamasıdır.

Ayakta Pozisyonlar

ayakta pozisyonlar
ayakta pozisyonlar
Çok tercih edilen bir pozisyon değildir. Kolay birleşme imkanı sağlamaz. Özellikle kadınların kısa olduğu durumlarda iyice zorlaşır. Bu pozisyonda erkek genellikle kadını kaldırmak zorunda kalır,  bu da erkeğin yorulmasına ve konsantrasyonunun dağılmasına sebep olur. Kadının bir eşyanın üzerine çıkması bu pozisyondaki birleşmeyi kolaylaştırabilir. Genellikle gizli, acele ve rahatsız koşullarda tercih edilen bir pozisyondur. Gebe kalmak için uygun değildir.

Bakirelere Uygun Pozisyonlar

Bakirelere ve ilk deneyimini yaşayan erkeklere en uygun pozisyon misyoner pozisyonudur. İlk deneyimini yaşayan erkek ve kadınlar için cinsel ilişki pozisyonları ndan çok yaklaşımın aceleci olmaması ve düşünceli olması daha önemlidir. Kadınlarda yeterli ön hazırlıkla vajinanın sağlanması çok önemlidir.

Gebe Kalmak İçin Uygun Pozisyonlar

  • Misyoner pozisyonu hamile kalmak için oldukça uygun bir pozisyondur.
  • Kadının diz çöktüğü ve erkeğin arkada olduğu pozisyon spermlerin rahme ulaşmasını kolaylaştırır.
  • Kilolu kadınlarda, kadının dizleriyle erkeğin omuzlarına dayandığı pozisyon spermlerin rahme daha kolay ulaşmasına olanak sağlar.
sırt ağrısı olanlara uygun pozisyonlar
sırt ağrısı olanlara uygun pozisyonlar

Sırt Ağrısı Olanlara Uygun Pozisyonlar

  • Sırt ağrısı çeken erkeğin yatağa yattığı ve eşin ata biner gibi erkeğin üzerine oturduğu pozisyon.
  • Kadın yatağın üzerine diz çöker. Sırt ağrısı çeken erkek arkada ayakta durur.
  • Sırt ağrısı çeken kadınlar için misyoner pozisyonu uygundur. Erkek kadının üzerine ağırlığını fazla vermemeye özen göstermeli.
  • Sırt ağrısı olan erkek bir sandalyeye oturur ve kadın hafif darbeler yapabilecek şekilde erkeğin kucağına oturur.

Farklı Sorunlara Uygun Pozisyonlar

  • Vajinası dar olan kadınların erkeğin üzerinde doğrulması tam birleşmeye olanak sağlayacaktır.
  • Yüz yüze ve yan yana cinsel ilişki pozisyonları boy farkı olan çiftler için kolay birleşmeye olanağı sağlar.
  • Erkeğin arkada olduğu ve yan yana pozisyonlar ereksiyon problemi olan erkekler için uygun pozisyonlardır.
  • Erken boşalma be iktidarsızlık problemi olan erkekler için kadının üstte olduğu pozisyonlar daha uygundur.
  • Orgazm olamayan kadınlar için, istem dışı kalça hareketlerini kolaylaştırarak kadınların daha kolay orgazma ulaşmasına olanak sağladığından kadınların üstte olduğu ve yan yana pozisyonlar daha uygundur.

Kişisel İsteklere Cevap Veren Pozisyonlar

Cinsel hayatlarını hareketlendirmek ve yeni duygular tatmak için birçok çift yeni pozisyonlar denemek ister. Daha az tercih edilen bazı pozisyonlar çiftlerin cinsel hayatını hareketlendirmekte işe yarayabilir. Yeni cinsel heyecanlar arayanların yanı sıra gebeler, kilolular, penisi kısa olanlar, boy farkı olan çiftler için daha az denenen ve tercih edilmeyen pozisyonlar ideal posizsyon olabilir. Doğru cinsel ilişki pozisyonları nın  seçimi hiç orgazm olamamış kadının orgazmı tatmasına, erkeklerde iktidarsızlık sorununun çözümüne ve çocuk sahibi olamayan çiftlerin çocuk sahibi olmasına yardımcı olabilir.

Tehlikeli Cinsel İlişki Pozisyonları

Kadının üstte olduğu pozisyonlar erkekler açısından tehlikeli olabiliyor. Kontrolün kadında olduğu bu pozisyonda dikkat edilmesi gereken husus kadının kontrolsüz bir biçimde vücut ağırlığını penisin üzerine bırakması sonucu penis kırılması yaşanma ihtimalidir. İstenmeye bu olay yaşandığında vakit kaybetmeden doktora başvurulmalı. Cerrahi müdahalle gerekecektir.

Cinsel İlişkide Tehlikeli Günler

Sağlıklı kadınların gebe kalma ihtimallerinin daha yüksek olduğu, gebe kalamayacağı ve gebe kalma ihtimallerinin daha az olduğu günler vardır. İstenmeye hamilelikler oluşmaması için hamile kalma ihtimalinin yüksek olduğu günlerde cinsel ilişkiden kaçınılmalı veya 2. bir korunma yöntemine başvurulmalıdır. Kadınlarda yumurtlamadan önceki 5 gün ve yumurtlamadan sonraki 3 gün en tehlikeli günlerdir. Bu 8 günlük sürede temkinli olunmalı. Düzenli adet gören kadınlarda yumurtlama günü olması beklediğiniz adet gününden öncek 14. gündür. Düzensiz adet gören kadınlarda yumurtlama günü değişkenlik göstermektedir. Yumurtlama gününü hesaplamak çok kolay olmadığı için bu yöntemle korunanlarda istenmeyen hamilelik oranı oldukça yüksektir.

Cinsel İlişki İle Bulaşan Hastalıklar

Cinsellikle ilgili en çok merak edilen konular cinsel ilişki pozisyonları, tehlikeli günler, ilk deneyim olsa da sağlığımız açısından çok ciddi sıkıntılara yol açabilecek olan cinsel ilişki ile bulaşan hastalıklar konusunu göz ardı etmemek gerekir. Cinsel yolla bulaşan başlıca hastalıklar gonore (bel soğukluğu), sifiliz (frengi), şankroid (yumuşak doku), klamidya, trichomonas, herpes (ganital uçuk), hepatit B ve  HIV-AİDS dir.
Ciddi sağlık sorunlarına yol açan bu hastalıklardan korunmak için hastalıkların neler olduğu, neden kaynaklandığı ve korunma yolları konusunda bilgi sahibi olmak gerekir.
Cinsel İlişki Nedir Cinsel İlişki Nedir Reviewed by sunwomens on 10:27:00 Rating: 5

Lösemi Nedir,Lösemi Neden Olur,Çocuklarda Lösemi

10:22:00
yetişkinlerde lösemi belirtileri ile ilgili görsel sonucu
Lösemi Nedir
Lösemi kan hücrelerinin özellikle de kandaki akyuvarların normalden fazla üremesi ile oluşan kanser türüdür. Lösemi nedir sorusunu daha ayrıntılı bir şekilde çok sayıdaki malign hücreler ve olgunlaşmamış hücreler sağlıklı ilik hücrelerinin yerini alır ve iliklerin hasar görmesine sebep olur olarak cevaplayabiliriz.
Bu durum kan pıhtılaşmasında büyük öneme sahip olan palateletler ile yine savunmada çok önemli olan lökositlerin azalmasına sebep olur. Lösemi hücreleri sağlıklı hücrelerden daha hızlı çoğalır, daha fazla büyür, daha uzun süre yaşarlar ve bu nedenle zaman içerisinde sağlıklı hücrelerden daha çok olurlar. Bu değişim ile savunma mekanizması oldukça zayıflar. Savunma mekanizması zayıflayan lösemi hastalarında kanama ve zedelenmeler daha yoğun görülür ve lösemi hastaları daha kolay enfeksiyon kaparlar. Löseminin ilerleyen evrelerinde sağlıklı kan hücrelerinin azalmasından  nefes almakta zorlanma ve anemi görülebilir.

Lösemi Neden Olur

Hekimler çoğu lösemi vakasının nedenini bilememektedir. Bunun nedeni lösemiye sebep olan birçok faktörün olmasıdır. Lösemi neden olur sorusunda öne çıkan birkaç önemli etkeni şu şekilde  sıralayabiliriz: Sigara, zirai ilaçlar, virüsler, radyasyon, benzen (asfalt sanayisinde kullanılan bir madde), kozmetik ürünler, saç boyaları en çok lösemi sebebi olarak görülen etkenlerdir. Saydığımız bu maddelerden kendimizi ve çocuklarımızı uzak tutmamız oldukça önemlidir.

Çocuklarda Lösemi

Çocuklarda lösemi çoğunlukla 2 – 10 yaş döneminde görülür. 4 – 5 yaş çocuklarda löseminin en yoğun görüldüğü yaş aralığıdır. Löseminin dünya genelindeki çocuklarda görülme oranı 4 binde 1 ile 10 binde 1 aralığındadır. Anne sütünün çocukları lösemiden koruduğu düşünülmektedir. Yine yapılan araştırmalar hamileliğinde sigara içen annelerin çocuklarında lösemi riskinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Çocuklardaki löseminin belirtileri nelerdir ? En belirgin belirtileri küçük kesik ve yaralardaki durdurulamayan kanamalar, dirençli yüksek ateş, kabızlık, kilo kaybı, halsizlik, diş eti kanamalarıdır.

Beslenmenin Lösemide Etkisi Var Mı

Kan hastalıkları ile beslenme arasındaki bağı araştıran birçok çalışma yapılmıştır. Ancak beslenme ile lösemi arasında doğrudan bir ilişki kurulamamakla birlikte yapılan çalışmalar sonucunda ağırlıklı olarak meyve ve sebze ile beslenenlerde lösemi oranının daha az olduğu görülmüştür. Yine hamilelik öncesindeki son bir yılda meyve ve sebze ağırlıklı beslenen annelerin çocuklarında lösemi daha az görülmektedir.
Bunun sebebi renkli bitkilerde bulunan flavonoidlerdir. 4000 den fazla çeşidi bulunan flavonoidlerin görevi bitkileri infeksiyonlara ve zararlı güneş ışınlarına karşı korumaktır. renkli bitkilerde bulunan pigmentler olarak da tanımlayabileceğimiz bu flavonoidler hayvansal gıdalarda bulunmaz. Flavonoidler lösemi hücrelerinde bulunan enzimleri etkileyerek lösemik hücreleri öldürür ve bu hücrelerin oluşmasına engel olur.

yetişkinlerde lösemi belirtileri ile ilgili görsel sonucu

Lösemi Belirtileri Nelerdir

Günümüzde insanların çok sık duyduğu bir terim olan lösemi son dönemlerde gösterdiği artış kaygı verici düzeydedir. Bu nedenle birçok kişi lösemi belirtileri nelerdir sorusunu sormakta. Hastalığın ilk evresindeki belirtiler nezle gibi sık görülen hastalık şikayetleriyle benzerlik gösterdiğinden hastalığı erken dönemde anlamak zordur. Löseminin belirtilerini maddeler halinde aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
  • Anem (Kansızlık)
  • Enfeksiyona yatkınlık
  • Ateş ve mikrobik hastalıklar
  • Basit yara ve kesiklerde durdurulamayan kanamalar
  • Diş eti kanamaları ve burun kanamaları
  • Kilo kaybı ve terleme
  • Deride morluklar ve kızarıklar
  • Halsizlik, baş ağrısı ve eklem ağrısı
  • Saç dökülmesi
  • Karında şişkinlik  hissi
Löseminin belirtileri nelerdir sorusuna yukarıdaki maddeler cevap olarak verilebilir.

Lösemi Çeşitleri

Lösemi çeşitleri aşağıdaki şekilde 5 tanedir.
  • Akut Lösemiler
  • Akut Myeloid Lösemi (AML)
  • Kronik Lösemiler
  • Kronik Lenfoid Lösemi (KLL)
  • Kronik Myeloid Lösemi (KML)

Lösemi Tanısı

Öncelikle hastanın muayene bulguları ve lösemi belirtisi gösteren şikayetleri olmalı. Lösemi tanısı konulabilmesi için hastanın muayenesi ve öyküsü haricinde ileri tanı testlerinin yapılması gerekir.
  • Muayene: Lösemi şüphesi olan kişiye dalak büyüklüğü, karaciğer ve lenf bezlerinde şişlik ile ilgili fiziki muayene yapılmalı.
  • Kan incelemesi: Biyokimyasal invelemeler ve kan sayımı yapılmalı.
  • Kemik iliği biyopsisi: Kalçadan alınan kemik iliği sıvısının patolojik incelemesi.
  • Genetik incelemeler: Kandan ya da kemik iliğinden alınan örneklerdeki lösemili hücrelerin genetik incelemesi.
Yukarıda bahsettiğimiz tedavi sonucunda kesin lösemi tanısı konulabilir.

Löseminin Etkileri

Birine lösemili olduğunu söylediğimizde bir anda hayatının mahvolduğu, hayatında ciddi değişiklikler olacağı ve herşeyin bittiği hissedebilir. Lösemi hastaları için kendilerini bekleyen sürecin böyle bir süreç olmadığı bilinmelidir. Birçok lösemi hastası hastalığın teşhisinden sonra mutlu ve güzel yıllar geçirdiği bilinir. İlk duyduğumuzda kabullenilmesi zor bir hastalık gibi görünse de başa çıkılabilecek bir durumdur. Hastalık ve tedavisi konusunda bilgi sahibi olmak kabullenmeyi ve başa çıkmayı kolaylaştıracaktır. Bu süreç biraz zaman alır.

yetişkinlerde lösemi belirtileri ile ilgili görsel sonucu

Lösemi Tedavisi

Lösemi teşhisi konulan birçok insan lösemi belirtileri nelerdir nasıl daha erken farkedemedim diye düşünebilir. Sonrasında da tedavi yöntemleri ile ilgili araştırma içine girer. Son yıllarda oldukça önemli ilerlemeler yaşanan lösemi tedavisinin önündeki en büyük zorluk lösemiye neyin sebep olduğu bilinmediği için hastalığın sebebine yönelik tedavi yöntemlerinin ve araştırmalarının yapılamıyor olması. Günümüzde uygulanan tedavinin temel odağı lösemili hücrelerin ortadan kaldırılmasıdır. Tedavi şekli löseminin türüne ve evresine göre değişmektedir. Uygulanan tedavileri  birkaç maddede şu şekilde sıralayabiliriz:

lösemi tedavisi
lösemi tedavisi
  • Şua (Radyasyon tedavisi)
  • Kanser ilaçları kullanımı
  • Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yönelik tedavi (immünoterapi)
  • Kemik iliği nakli
Bu tedavi yöntemlerine ek olarak henüz deneme aşamasındaki birçok yöntem de olumlu sonuçlar verebilmektedir.
Lösemi hastalarının kaybedilmesindeki en önemli ve temel sebep bağışıklık sisteminin zayıflamasından kaynaklanan mikrobik hastalıklar, işgale ve kanamalara bağlı organ yetmezliği, aşırı zayıflıktır. Uygulanan tedaviler sonucunda hastalık iyileşebilmektedir. Lösemi hastalığı geçirmiş kişilerde hastalık bazen kısa vadede bazen de uzun vadede tekrar ortaya çıkabilmektedir.
Yazımız genel bir bilgilendirme amacıyla yazılmıştır. Hastalıklar kişilerde değişiklik gösterebileceğinden kişisel değerlendirme için bir doktora başvurunuz.
Lösemi Nedir,Lösemi Neden Olur,Çocuklarda Lösemi Lösemi Nedir,Lösemi Neden Olur,Çocuklarda Lösemi Reviewed by sunwomens on 10:22:00 Rating: 5

Hamilelikte Cinsel İlişki Pozisyonları Resimli

10:07:00

hamilelikte cinsel ilişki pozisyonları resimli ile ilgili görsel sonucu

Hamilelikte Cinsel İlişki Pozisyonları Resimli

Hamilelikte cinsel ilişki anne – baba adaylarının korktuğu durumlardandır. Hamilelikte cinsel ilişki esnasında anne karnındaki bebeğin zarar görmesinden endişe edilir. Hamileliğin sağlıklı ilerlediği durumlarda, rahim kalın bir duvara sahip olduğundan ve bebek son derece korunaklı olduğundan bebeğin zarar görmesi söz konusu değildir. Hamileliğin riskli ilerlediği durumlarda cinsel ilişki için mutlaka doktora danışılmalı. Hamilelikte cinsel ilişki esnasında dikkat edilmesi gereken husus ani hareketlerden ve gebenin karnına baskı uygulayacak pozisyonlardan kaçınmaktır.
Gebelikte düşük riski, erken doğum riski, kanama ve enfeksiyon görüldüğü durumlarda cinsel ilişkiye sınırlandırmalar getirilebilir. Hamilelikte cinsel ilişki  için kanama, akıntı ve enfeksiyon gibi durumlara dikkat edilmeli. Bunlar yoksa ve doktorunuz erken doğum riski görmüyorsa ya da başka nedenlerden dolayı doktorunuz tarafından kısıtlama getirilmediyse cinsel ilişkiye girilebilir.
Gebelikle birlikte hamilelerin orgazmı esnasındaki rahim kasılmaları artmaktadır. Bu durum hamileleri endişelendirmemeli. Anne – baba adaylarının cinsel ilişki öncesinde doktorlarına danışmaları gerekir. Doktorun ilişki için herhangi bir sakınca görmemesi durumunda cinsel ilişkiye girilmelidir. Hamilelikte cinsel ilişki için önemli olan bir diğer nokta prezervatif kullanımıdır. Gebelikte meydana gelebilecek enfeksiyonları önlemek amacıyla prezervatif kullanılmasında yarar var. Hamilelik esnasında kayganlaştırıcı losyon ve kremlerden mutlaka uzak durulmalı. İlişki sırasında veya sonrasında kanama meydana gelirse hemen doktora başvurulmalı. Bütün bunlarla birlikte hamilelikte cinsel ilişki pozisyonları  anne karnındaki bebeğin zarar görmemesi konusunda büyük öneme sahip. Hamilelikte cinsel ilişki pozisyonları resimli olarak yazımızın devamında ele aldık.

Hamilelikte cinsel ilişki pozisyonları hamileliğin ilerleyişi, fizyolojisi ve gebeliği takip eden doktorun önerilerine göre değişebilir. Bununla birlikte hamilelikte cinsel ilişki pozisyonları resimli anlatımı genel olarak aşağıdaki gibi ele alınabilir:

Kadının Üstte Olduğu Pozisyonlar

Gebeler için en rahat ve en uygun pozisyonlardır. Kadının üstte olduğu pozisyonlarda kontrol hamilede olduğundan hamile olan kadınlar kendilerini daha rahat hissederler.
kadının üstte olduğu pozisyonlar
kadının üstte olduğu pozisyonlar
Ayrıca bu pozisyonlar hamilelikle birlikte hareketi ağırlaşan gebelere daha rahat hareket olanağı sağlamaktadır. Kadının üstte olduğu pozisyonlarda hamilenin karın bölgesine herhangi bir basınç uygulanmıyor olması oldukça önemli.

Erkeğin Arkada Olduğu Pozisyonlar

Hamilelikte cinsel ilişki için uygun pozisyonlardır. Erkeğin arkada olduğu pozisyonlar hamile kadının karın bölgesine baskı uygulanmaması sebebiyle gebelikte cinsel ilişki için oldukça uygun pozisyonlardır.
erkeğin arkada olduğu pozisyonlar
erkeğin arkada olduğu pozisyonlar
Hamilelikte cinsel ilişki pozisyonları için hamilenin hareketinin çok kısıtlanmaması önemli. Bu anlamda da erkeğin arkada olduğu pozisyonlar avantaj sağlamakta.

Erkeğin Üstte Olduğu Pozisyonlar

Hamileler için uygun pozisyonlar değildir.Hamile kadının karın bölgesine basınç uygulanmamalıdır. Bu nedenle bu pozisyonlar hamile kadınlar için tavsiye edilmez.
misyoner pozisyonu
misyoner pozisyonu
Hamile kadınlar cinsel ilişkiye erkeğin üstte olduğu pozisyonlarda girerlerse erkek çok dikkatli davranmalı. Vücut ağırlığını hamile kadının üstüne vermemeli.

Yan Yana Pozisyonlar

Yan yana pozisyonlar da hamilelik için uygun hamilelikte cinsel ilişki pozisyonları ndandır. Yine hamile kadının karın bölgesine baskı uygulanmıyor olması ve hamile kadının rahat hareket imkanına sahip olması bu pozisyonu hamileler için uygun pozisyon kılmakta.
yan yana pozisyonlar
yan yana pozisyonlar
Hamilelikte cinsel ilişki pozisyonları resimli anlatımı sonrasında hamilelikte cinsel ilişki ile ilgili diğer merak edilen konuları başlıca aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

Hamilelikte Cinsel İlişki Kaçıncı Aya Kadar

Yardımcı üreme metotlarıyla hamile kalınmamışsa (tüp bebek gibi), düşük riski yoksa, erken doğum riski yoksa, hamilede genital enfeksiyon ve servikal yetmezlik hikayeleri yoksa hamile kendisini iyi hissettiği sürece gebeliğin her ayında cinsel ilişkiye girilebilir. Bu saydığımız durumlar söz konusu olduğunda doktor onayı olmadan cinsel ilişkide bulunulması tavsiye edilmez.

Hamilelikte Cinsel İlişki Bebeğe Zarar Verir Mi

Rahim içindeki gebelik kesesi gerek konumu gerekse kalın yapısıyla bebek açısından son derece korunaklıdır. Sağlıklı devam eden bir hamilelikte cinsel ilişki esnasında bebeğin zarar görmesi söz konusu değildir. Riskli hamileliklerde, erken doğum riski olan durumlarda cinsel ilişki tehlikeli olabilir. Hamileliği takip eden doktorun aksi yöne bir sınırlaması yoksa, kanama ve enfeksiyon söz konusu değilse hamile cinsel ilişkide bulunabilir ve çocuk açısından hiçbir sorun teşkil etmez.

Hamilelikte Cinsel İlişki’nin Sakıncalı Olduğu Durumlar

  • Düşük riskinin olduğu durumlarda hamileliğin ilk 10 -13 haftalık döneminde cinsel ilişkiye sınırlamalar getirilebilir.
  • Anne adayında kanamalar söz konusu ise cinsel ilişkide sınırlamalar olabilir.
  • Erken doğum riski söz konusu ise cinsel ilişki yasaklanabilir.
  • Tüp bebek yöntemi ile hamile kalındıysa hamileliğin ilk 13 haftası cinsel ilişki yasaklanabilir.
  • Çoğul gebeliklerde cinsel ilişkiye kısıtlamalar getirilebilir.
  • Partnerde cinsel yolla bulaşan hastalık ya da eşlerin birinde enfeksiyon varsa cinsel ilişki yasaklanabilir.
  • Gebelik kesesinde erken açılma söz konusu ise doğuma kadar cinsel ilişki yasaklanır.
  • Nedeni bilinmeyen vajina kanamalarında cinsel ilişkiye sınırlamalar getirilebilir.

Hamilelikte Cinsel İlişki Sıklığı

Hamilelikte cinsellik söz konusu olduğunda hamilelikte cinsel ilişki sıklığı  çok sorulan sorulardandır. Haftada 3 – 4 defa cinsel ilişkiye girilmesi mümkündür. Erken doğum riski, düşük riski, enfeksiyon gibi yukarıda saydığımız ve engel teşkil eden durumlar söz konusu değilse haftada 3 – 4 defa cinsel ilişkide bulunmak anne adayı ve bebeğe hiçbir zarar vermez.
Hamilelikte Cinsel İlişki Pozisyonları Resimli Hamilelikte Cinsel İlişki Pozisyonları Resimli Reviewed by sunwomens on 10:07:00 Rating: 5
ads 728x90 B
Blogger tarafından desteklenmektedir.