Cildinizin rengini bulun



Cilt tipi kadar cildin renginin de doğru bilinmesi gerekir. Öncelikle bilmeniz gereken cildin renginin pigment derecesine bağlı olduğudur.

Açık renk ciltler soluktan pembeye, bejden gül pembesine kadar değişir. Koyu cilt rengi ise buğdaydan esmere, açık kahverenginden siyaha kadar gider. Siyah aslında genel bir deyimdir ve beyazdakinden daha fazla tonu kapsar.
Cilt uzmanları cildin bir çok tonunun bulunduğunu, esmer ciltlerin 35 ton, beyaz ciltlerin ise 10 ayrı tonda dağılım gösterdiğini vurgulamaktadır. 

Cildin rengi, cildin yapısına ve niteliğine etki etmediği için cilt renklerine bağlı olarak farklı bakımların yapılmasına gerek yoktur. Yalnız açık renk ciltlilerin güneşten daha fazla etkilendiği için güneşe çıkarken daha çok korunmaları gerekir.

Soğuk havalarda kuruyan esmer ciltler, grimsi bir renk alırlar. Genel olarak cilt ne kadar koyu renkteyse cildin yaşlanması da o kadar geç olur. Güneş, açık renk ciltlerin en büyük düşmanıdır. Bu tip ciltler kolay kurudukları için çok çabuk yaşlanırlar.

 Oysa koyu renk ciltlerde dengeli dağılmış olan pigmentler güneş ışınlarını engelleyen bir filtre görevi yapar. Bu tür yağlı cildin üstü nemi içinde tutan bir koruyucu sayılabilir. Koyu renk ciltler güneşte daha da koyulaşır ve yanarlar. Üstelik bu yanma beyaz tendekiler gibi kötü bir etki yaratmaz ve hemen soyulmaz. 

Cilt uzmanlarına göre; esmer tenlilerde akne, cilt kanseri ihtimali de açık renklilere kıyasla daha azdır.


Cilt tonu derinizin rengidir. Cilt tonunu melanin miktarı belirler, bu pigment cildinizin rengini verir. Melanin ayrıca cildin güneş hasarına ve tahrişine ne kadar iyi dayanacağını da belirler.

Dermatologlar cildin güneş ışınlarına karşı duyarlılığını birden altıya kadar sıralanan bir renk cetveli kullanarak değerlendirirler. Bir numarada bulunan sarışın ciltli kişiler, her zaman yanar ve asla bronzlaşmazlar. Altı numaradakiler, koyu kahverengi cilde sahiptir ve güneşin zararlı etkilerine karşı diğer cilt tiplerinden daha uzun süre dayanabilirler.

Her cilt tonunun kendine özgü karakteri, avantajları ve dezavantajları vardır. Dr. Nicholas Perricone, ‘Kırışıklık Kürü’ kitabında bunları şöyle sıralıyor:

Beyaz cilt


Deri hasarlarından ve yinelenen şekilde güneş ışınlarına maruz kalmanın yarattığı yaşlanmadan daha çok etkilenirler.

Avantajları: Beyaz ciltte yara izleri ve lekeler azdır. Genel olarak peelinglere, yüz gerdirme de dahil olmak üzere her çeşit kozmetik cerrahiye daha iyi cevap verirler.

Dezavantajları: İnce olduğu ve az melanin içerdiği için güneşin verdiği hasarlara, kızarıklığa, özellikle de yanaklarda ve burun yanlarındaki kılcal damarlarda çatlaklara daha duyarlıdır. Kanser öncesi ve kanserli deri lezyonlarından daha çok etkilenir. Cilt ne kadar açıksa o kadar duyarlıdır.

Yapılması gereken: En azından SBF-15 faktör bir güneşten koruyucu kullanılması gerekir. Her gün sabah makyajınızı yapmadan önce uygulayın ya da en azından koruyucu bir fondöten kullanın. Boynunuza, omzunuza ve ellerinize de sürün. Bu bölgelerdeki ince ve hassas cilt güneş hasarına çok açıktır.

Kahverengi cilt


Güneşin zararlarından etkilenmesi zordur ve uzun süre düzgün ve kırışıksız kalabilir.

Avantajları: Kahverengi ciltte yağ bezleri yoğun olduğu için yağlı olmaya eğilimi fazladır. Bu fazladan yağ, çizgileri ve kırışıklıkları uzak tutar. Daha elastik ve daha uzun süre gergin kaldığı söylenebilir.

Dezavantajları: İltihaplanmaya eğilimlidir. Basit bir akne olayı bile aşırı iltihaplanmayı tetikleyebilir. Bu süreç görünür yaralara neden olabilir, pigmentte değişikliklere yol açar ve bazen keloit denen geniş tümsekli yaralara neden olur.

Yapılması gereken: Koruyucu melanin bolluğuna rağmen kahverengi cilt, yumuşak ve sevecen bir bakıma ihtiyaç duyar. Akne ilaçlarının dikkatli kullanılması gerek. Meyve ve süt ciltteki düzensiz pigmenti düzeltebilir.

Açık kahverengi ya da sarı cilt 


En çok Asyalı ve Akdenizlilerde görülür. Asyalıların teni açık bejden koyu sarıya kadar giden bir yelpaze içindedir. Akdenizliler ise kendine özgü altın ve daha soluk tonlarda koyu beyaz bir cilde sahiptir.

Avantajları: Asyalı cildi, güneşin zararlarına karşı beyaz ciltten daha dayanıklıdır fakat kahverengi ciltten farklı olarak cilde pürüzsüz bir görünüm veren ufak gözeneklere eğilimlidir. Akdenizli cildi tersine daha kalın ve daha yağlıdır. Bu daha büyük gözenekler anlamına gelirken, güneş ışığından daha az zarar görme ve daha az kırışık demektir.

Dezavantajları: İkisinde de cilt soluk ve sarımsı görünebilir. Akdenizli cildi zaman zaman lekeli ve yağlı da olabilir. Ek olarak iltihaplanmanın her türlü tipi çabucak lekelenmelere yol açabilir.


Yapılması gereken: Cildi nemlendiren sağlıklı bir diyete sarılmak orta ten rengine sahip hastalar için en iyi yoldur. Her gün en azından 8-10 bardak su içmek ve bol bol aktioksidan yönünden zengin meyve ve sebze yemek soluk cilt tonu probleminden sakınabilmek için özellikle yardımcıdır.
Cildinizin rengini bulun Cildinizin rengini bulun Reviewed by sunwomens on 23:35:00 Rating: 5

Hiç yorum yok:

ads 728x90 B
Blogger tarafından desteklenmektedir.