Hormon Nedir?

hormon-bozuklugu

İç salgı bezi tarafından çıkarılan bir maddedir. Kana karışarak vücudumuzun ona ihtiyaç duyduğu yere gider. Bir bez tarafından salgılanan ve dışarı atılacak yerde, genel dolaşıma karışarak kan yoluyla bir kısım organların çalışmasını etkileyen maddeye hormon adı verilir. Hormonlar bireyin dış yapısında oldukça önemli rol oynar. Hormonları iç salgı bezleri ve dokular salgılar.
Bir insanın hayatta kalabilmesi, bütün fonksiyonlarını (görevlerini, faaliyetlerini) denetim’altında tutabilmesi için hormon çok gereklidir. Bulunması şarttır. Bir çocuğun büyüyebilmesi için hipofiz bezinin çıkardığı hormona, pankreasın çıkardığı insüline ve tiroid hormonlarına ihtiyacı vardır. Yetişkin hale gelebilmesi için de erkekte er bezinin, kadında üreme bezinin hipofiz tarafından uyarılması gerekir.
İnsülin, uyku sırasında vücudu besler. Tiroid hormonları hücrelerin solumasını denetler ve ısı verir. Böbrekler damar tansiyonunu, vücudun su ve tuzunu denetler. Kalbin yanında bulunan timüs bezinin çıkardığı hormonlar ise vücudu hastalıklardan korur.
GEBELİĞE HAZIRLIK POLİKİSTİK OVER HASTALIĞI
Polikistik over rahatsızlığı adet düzensizliği, kıllanma, istenmesine rağmen hamile kalamama biçiminde belirtileri olan bir çeşit hastalıktır. Bu belirtilerin bazısı ya da tamamı bir arada bulunabilmektedir. Hastalığa yumurtalıklarda yer alan aşırı kist neden olmaktadır. Bu halde de yumurtalıkla normal olanın 2-5 katı büyür.
Hastalığın meydana geliş sebebi net olarak bugün maalesef bilinmemektedir. Beyinde yumurtalıkları uyarıcı hormon salgılayarı hipotalamus, hipofiz gibi üst merkezlerle yumurtalıkların ilişkisi de artık bozulmuştur. Hipotalamusun salgıladığı hormona hipofiz bezi aşırı cevap vermekte ve luteinizan hormon salgısı artmaktadır. Ssöz konusu hormon yumurtalıkları uyararak çok fazla erkeklik hormonu salgılamakta ve yumurtalıklarda normal yumurta gelişimi olmamaktadır. Bunun neticesinde bu kadınlarda luteinizan hormon ve erkeklik hormonları testosteron yükselmektedir. Yumurtlamanın akabinde salgılanan progesteron hormonuysa yumurtlama olmadığı için, normal biçimde salgılanamamakta ve kanda düşük oranda bulunmaktadır. Estrogen hormonu ise normal düzeyde salgılanmaktadır. Tüm bunlara ek olarak süt salgılatan hormon prolaktin de polikistik overli hastaların 1/3’ünde yüksek oranda vardır.
Polikistik over hastalığı hormonlar arasındaki dengenin bozulduğu ve bunun bir kısırdöngüye dönüştüğü bir hastalıktır. Hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştıran bazı etkenler söz konusudur, bunlar genetik eğilim ve şişmanlıktır. Aslında şişmanlığın hastalığın ortaya çıkış nedeni mi, yoksa hastalık sonucunda mı oluştuğu kesin değildir. Ancak polikistik over hastalığı bulunan kadınların yaklaşık yarısının şişman olduğu bir gerçektir. Şişmanlarda yağ dokusunda erkeklik hormonu üretimi daha fazladır ve bu durum hastalığın ilerlemesine katkıda bulunur.
Polikistik overli hastaların büyük çoğunluğunda seyrek adet görme ya da hiç adet görememe gibi şikayetler vardır. Hastaların %90’ında erkeklik hormonu artışına bağlı kıllanma ve ciltte yağlanma vardır. Polikistik overli hanımların yaklaşık yarısında kilo fazlalığı söz konusudur.
Polikistik overli bir kadında tedavinin ilk basamağını kilo verme oluşturmalıdır. Gerek diyet gerekse egzersiz yardımı ile kilo verme ile adetler düzene girip, yumurtlama sağlanabilir. Daha önce ilaçlara yanıt vermeyen bir hasta kilo verme sonrası ilaçlara yanıt verir duruma gelebilir.
Çocuk isteği olmayan, adet düzensizliği ve kıllanma yakınması olan bir kişide hem adetleri düzene sokmak, hem de kıllanmaya karşı genellikle doğum kontrol hapları kullanılır. Bu amaçla kullanılacak doğum kontrol haplarının progesteronlarının, erkeklik hormonuna karşı etkilerinin olması tercih edilir. Yine kanama bozukluklarına karşı sadece progesteron içeren ilaçlar da kullanılabilir.
Kıllanmaya karşı ise sıklıkla kullanılan ilaçlar siproteron asetat ve spironolaktondur. Bazen bu iki ilacın birlikte kullanılmasından da iyi sonuçlar alınabilmektedir. Tedaviye en az 6 ay devam edilmesi gereklidir. Tedavi ancak yeni kıl oluşumunu engeller, eski kılların ortadan kalkmasını sağlamaz.Mevcut kılların yok edilmesi için elektroliz, lazer veya epilasyondan yararlanılabilir.

Çocuk isteği olan kadınlarda ise kullanılacak ilaçlar hem düzenli adet görmeyi sağlar, hem de yumurtlama ve gebe kalmayı kolaylaştırır. Bu amaçla tercih edilen ilk grup ilaç klomifen sitrat olup, adetin 3-5. günlerinden itibaren kullanılır. Klomifen ile hastaların %75’inde yumurtlama, %50’sinde ise gebelik elde edilebilmektedir.
Polikistik over hastalığı için kullanılan cerrahi tedavi yöntemi laparoskopidir. Laparoskopi ile her yumurtalığa 10 civarında delik açılarak minik kistler patlatılmaktadır. Bu tedavi ile hormonal kısırdöngünün kırılması ve yumurtlama sağlanabilmektedir. Ancak laparoskopi, ilaçla tedaviye yanıt vermeyen veya aşırı yanıt veren hastalarda kullanılması gereken, son tedavi seçeneği olmalıdır.
Polkistik over hastalığı olanlarda tüp bebek yöntemi ile gebelik elde etme ihtimali yüksektir.

Vücut içerisinde özel bezler tarafından salgılanan ve vücudun dengesini ve yapısını belirgin bir şekilde değiştiren ve harekete geçiren organik bileşiklerdir. Hormonlar,dolaşım sisteminde salgılanmaya başladıktan sonra etki edeceği organa doğru yönelir ve belirli bir şekilde etki eder.
Vücutta yer alan bezler arasında da bir denge mutlaka bulunur. Hormonlar etkileşimi genellikle iki şekilde gösterirler: Hormon-reseptör sistemi ve hücre içi protein sentez sistemi. Hormonlar iç salgı olarakta bilinir.İç salgı bezlerinde üretilirler ve kana salınırlar.Hormon kelime olarak uyarma ya da uyarıcı anlamına gelir, vücudu tetikleyerek belirgin bir değişiklilik ya da hareketlilik kazandırır.
Hormonlar düzenleyici yapıya sahiptir iç bütünlüğü ve çoğu zaman vücudun dengesini sağlama konusunda yardımcıdır.Doğal olarak üretilen bu kimyasal maddeler isteğiniz dışında üretilir. Büyüme,gelişme en belirgin durumlarda hormonlar ortaya çıkmaktadır,özellikle ergenlik döneminde yüzlerdeki sivilceler ve diğer bazı değişiklikler hormonlar sayesinde
gerçekleşmektedir.
Bazı Fonksiyonları ise Şöyledir;
– Büyüme gelişime yardımcı olmak
– Stres yönetimi kontrolü
– Enerji üretimi ve depolama
– Üreme.
Hormonların üretimi ve kana karışması-salınımı,belirli düzen içinde gerçekleşir.Hormonlar özel bezlerden kana salınır ve bu sayede ulaşacağı hedef dokuya sorunsuz bir şekilde etki eder.
Hormonel Hastalıklar
Bu tarz hastalıkların başlıca sebebi yine hormonlarla alakalıdır. Hormonların gereğinden fazla üretimi, hormonların gereğinden daha az üretimi, hormonun dirençsiz yapısı. Hormonların aşırı şekilde salgılanması,bağışıklık sistemindeki bozukluk ya da iltihap sonucu gerçekleşir bu durumda vücut olduğundan daha fazla hormon sağlayarak bünyeye zarar verir bu bölge neresi ise örneğin gereksiz büyüme,aşırı salgılama gibi rahatsızlıklara yol açar. Hormonların az salgılanması ise gerekli bezlerin işlevini yitirmesinden kaynaklı bir sorun olarak ortaya çıkar. Direnç sorunu ise hormonların vücutta hücreye etki edememesi sonucu gerçekleşir.

Hormon Nedir? Hormon Nedir? Reviewed by sunwomens on 03:49:00 Rating: 5

Hiç yorum yok:

ads 728x90 B
Blogger tarafından desteklenmektedir.